KORDON*
Billy Collins
Billy Collins
Geçen gün duvardan duvara
dolanıp duruyordum bu mavi odada.
Su altında süzülür gibi
daktilodan piyanoya,
kitaplıktan yerde duran bir
zarfa.
Kendimi sözlüğün K maddesinde
buldum,
Gözüm Kordon kelimesine ilişti.
Hiçbir Fransız yazarın
kemirdiği kurabiye
beni bu kadar kolay
götüremezdi geçmişe
-kampta bir sırada oturup
Adirondack adında bir gölün
kıyısında,
anneme hediye olsun diye,
kordon örmeyi öğrenmiştim
ince plastik şeritlerden.
Kordon nedir ne işe yarar,
yoktu haberim,
nasıl takılır, takılacak bir
şey mi zaten?
Ama umrumda değildi. Çaprazlama
katlıyordum bir kat bir kat
daha,
yine bir kat, bir kat daha, bir
baktım ki anneme
kırmızı beyaz, ufak bir
kordon örmüşüm.
Bana hayat verdi, süt emzirdi
memelerinden,
ben de bir kordon verdim ona.
Hasta oldum odalarda baktı,
kaşık kaşık ilaç taşıdı
dudaklarıma.
Serin ıslak bezler koyardı
alnıma.
Açık havaya salardı sonra.
Yürümeyi öğretti bana,
yüzmeyi de.
Karşılığında bir kordon
sundum ona.
İşte binlerce sofra dedi.
İşte giysilerin, iyi bir eğitim.
Buyur bu da kordonun dedim
ben de,
kampta rehberin yardımıyla
yaptım.
Kulağıma dedi ki: İşte nefes
alan bir beden,
çarpan bir kalp, güçlü
bacaklar, kemikler, dişler
ve iki keskin göz, dünyayı
okumak için.
İşte sana yaptığım kordon,
dedim ben de.
Şimdi de daha ufak bir hediye sunuyorum
ona buradan, - annelerin hakkı ödenmez
gibi eskimiş bir hakikat değil,
ona buradan, - annelerin hakkı ödenmez
gibi eskimiş bir hakikat değil,
hüzünlü bir kabul diyelim. Elimden
o iki renkli hediyeyi
aldığında,
bütün küçük çocuklar gibi
emindim şundan:
Sıkıntıdan ördüğüm o manasız,
yararsız şey
annemle ödeşmeye yeterliydi.
Çeviren: Ümit Ünal
Çeviren: Ümit Ünal
(*) Şirin özgün adındaki "Lanyard" plastik ya da deri şeritlerin örülmesiyle oluşturulan bir tür aksesuar. Yaptığım bu oldukça serbest çeviride Türkçesini "kordon"la karşılamayı seçtim. Resmini aşağıda veriyorum, farklı bir Türkçe karşılığı varsa, bilenler ulaştırırsa çeviriyi düzeltmeye hazırım. :)