Tuesday 31 January 2012

"Ölüler"den - James Joyce











İstanbul'da yağan kara baktıkça "The Dead" (Ölüler) hikayesinin finali aklıma geliyor.Joyce'un en güzel hikayelerinden biri, son sahnesi çok çarpıcı, son paragrafı ise bence şiir gibi. Aşağıda çevirmeye de çalıştım ama her çeviri şiir gibi biraz eksik kaldı.


"A few light taps upon the pane made him turn to the window. It
had begun to snow again. He watched sleepily the flakes, silver
and dark, falling obliquely against the lamplight. The time had
come for him to set out on his journey westward. Yes, the
newspapers were right: snow was general all over Ireland. It was
falling on every part of the dark central plain, on the treeless hills,
falling softly upon the Bog of Allen and, farther westward, softly
falling into the dark mutinous Shannon waves. It was falling, too,
upon every part of the lonely churchyard on the hill where Michael
Furey lay buried. It lay thickly drifted on the crooked crosses and
headstones, on the spears of the little gate, on the barren thorns.
His soul swooned slowly as he heard the snow falling faintly
through the universe and faintly falling, like the descent of their
last end, upon all the living and the dead."

"Camdaki tıpırtılar yüzünden pencereye baktı. Kar yeniden başlamıştı. Uykulu gözlerle sokak lambasının ışığında eğimli yağan gümüşi, karanlık kar tanelerini süzdü. Şimdi batıya doğru yola çıkma zamanı gelmişti. Evet gazetelerin hava tahminleri doğruydu, tüm İrlanda kar altındaydı.  Kar yağıyordu her yerine, merkezdeki karanlık ovanın, ağaçsız tepelerin üzerine. Usul usul kar yağıyordu Allen bataklığının üzerine, daha batıda, karanlık isyankar Shannon tepelerinin üzerine usul usul kar yağıyordu. Kar yağıyordu Michael Furey'nin gömüldüğü ıssız kilise bahçesine. Yamulmuş haçların, mezar taşlarının, küçük kapıdaki parmaklıkların üzerine kalın kar tabakası yayılıyordu. Yavaşça kendinden geçti, kainattan süzülerek yağan karın usul usul sesiyle, usul usul hepsinin sonunu getirecek gibi iniyordu kar, tüm yaşayanların ve ölülerin üzerine."