Thursday, 13 April 2017

Gregor'un kanatları... - Express'te bir söyleşiden.





"Değişim kendini değersiz hissetmek, ailene, en yakınlarına bile yabancılaşmak hakkında. Çok ciddi bir hastalığa yakalanabilirsin, sevdiğinden ayrılabilirsin, aklını, hayata ilgini, işini, paranı kaybedebilirsin, ya da bir böceğe dönüşebilirsin. Kafka kendini bir böcek gibi hissetmene yol açacak ne varsa hiçbirini anmadan, hiçbir sebep, belirti koymadan böcekleşmiş bir adamı anlatıyor ve bütün o durumları anlatmaya yarayacak bir metafor yaratıyor. Demin Kiracı’dan bahsettik, o da bence Değişim’den çok etkilenmiş bir hikâye. Tutucu insanlarla çevrili bir ortamda kendisini çok değersiz, yabancı hisseden bir adamın kendini yok edişi. 

Şimdi belki iddialı kaçacak ama, şunu demeden duramayacağım: Bence bu değersizlik ve yabancılık hissi bir sanatçı için olmazsa olmaz bir şey. Kendisini hayatta en az bir kere Gregor Samsa gibi yabancı ve değersiz hissetmemiş biri sanat manat yapamaz. “Sanat”ı eğlenceden, iletişim endüstrisi ürünlerinden ayıran şey bence bu. Ruhen, kimsenin gitmediği kadar uzak, çorak, yabancı bir yere gidip dünyaya ve insanlara oradan bakabilmek. Kendini bir hiç olarak hissedebilen insanların yaptığı bir şey sanat. O yabancılaşmayı yaşamamış, “en dibi” görmemiş bir sanatçı gerçek bir derinlik yakalayamaz. Zanaat açısından başarılı, iyi eğlencelikler üretebilir, bu da çok zor iştir, iyisi de gerçekten iyidir. Ama, diyelim Değişim gibi bir hikâyeyi yazabilmek için, insan ruhunun daha önce gidilmemiş yerlerine gidecek cesaretiniz olması lâzım. Sanatta belirleyici ayrım ticarî/sanatsal, popüler sanat/yüksek sanat, vs. değil, belirleyici ayrım aslında bu bence."

Express, Mayıs 2016 sayısında, Yücel Göktürk ile yaptığımız söyleşiden.